Sumak, Rhus cinsine ait bitkinin meyvesinden elde edilerek tüketilen kırmızı renkte ekşi bir tada sahip baharattır. Türkiye'de yetişen ve İran'ın bazı bölgelerinde bulunan sumak, olgunlaştığında hasat edilir, kurutulur ve öğütülerek toz haline getirilir. İşlendikten sonra sumak, koyu kırmızı rengini alır. Sumak aynı zamanda limona benzer koku ve tada sahiptir.
Sumak geleneksel tıpta hemoroid, yara iyileşmesi, ishal, ülser ve göz iltihabı gibi sorunlar içinde kullanılmıştır. Amilaz, lipaz ve proteaz gibi karbonhidratları, yağları ve proteinleri parçalamada önemli bir rol oynar ve bunların emilimine yardımcı olan sindirim enzimlerinin üretimini uyarır.
Vücudumuz bu serbest radikalleri temizleyebilmektedir. Temizlik yapan doğal koruyucularımız vitaminler, mineraller, fitokimyasallar ve bazı enzimlerdir. Bu üretim ve temizlik arasında dengesizlikler oluşmasına da “oksidatif stres” denir. Oksidatif stres; erken yaşlanma, kalp hastalıkları, diyabet oluşumu, karaciğer, akciğer ve böbrek hastalıkları, bazı nörolojik hastalıkları ve kanserler ile ilişkilidir. Sumakta yer alan antioksidanlar sağlığın korunması, geliştirilmesi ve tedavilerde çok önemlidir. Besinleri antioksidan kapasitelerine göre yapılan değerlendirmesinde ORAC (Oksijen Radikal Absorbans Kapasitesi) değeri kullanılır. Sumak ORAC değeri en yüksek besindir.
Sumak antioksidan, antiinflamatuar ve antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Oksidatif hasara karşı vücudu korur, metabolik süreci destek olur, sindirimi kolaylaştırır, ve kas ağrılarını hafifletir. Kan şekerini dengelemeye de yardım eden sumak kalp sağlığı için destekçidir.
Sumağın faydaları şunlardır:
Sumak içerisinde lif, sağlıklı yağlar ve vitaminler barındırır. Sumağın içerisindeki yağlar oleik asit ve linoleik asit olarak bilinen iki özel yağ türünden gelir. Oleik asit, kalp sağlığına iyi gelen tekli doymamış yağdır. Linoleik asit ise cilt ve hücresel zarların korunmasında rol oynayan çoklu doymamış yağ olarak bilinir.
Sumak birçok antioksidan bileşik açısından zengin bir baharattır. Sumak içerisinde tanenler, antosiyaninler ve flavonoidler dahil olmak üzere güçlü antioksidan bileşikleri içerir. Antioksidanlar hücre hasarlarına karşı korumak ve vücuttaki oksidatif stresi azaltmak için çalışırlar.
Sumakta bulunan antioksidanların iltihabı azaltmada ve iltihaplanmayı önlemede etkilidir. Antosiyonin ve flavonoidler olarak bilinen güçlü antioksidanlar kalp hastalığı ve kanser gibi iltihaplı hastalıkların önlenmesine yardımcıdır.
Sumak sindirim sağlığını destekleyen bir besin maddesi olan lif içerir.
Sumak, tip 2 diyabetli kişilerde kan şekerini yönetmede etkili bir baharat olarak kullanılır. Sumak tüketmek kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olarak kolesterol düzeylerinin düşürülmesini sağlar.
Sumak içerisinde yer alan anti-inflamatuar sayesinde kas ağrılarının hafiflemesin etkilidir. Bunu yanında bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da sumak kas ağrısını hafifletmede rol oynayabilecek çeşitli besin maddeleri ve antioksidanlar içerir.
Sumağı, çay olarak veya salatada yoğurtta baharat olarak, yemeklerinize çeşni olarak ekleyebilir. Genellikle geleneksel olarak tüketilen sarma ve dolma gibi yemeklere ekşi tat verilmesi için eklenebilir. Bunun yanında zeytinyağlı soslarda da sumak tercih edilir.
Pandemi süreci ile birlikte bağışıklık güçlendirme birçoğumuzun öncelikli konusu oldu. Henüz sumağın Covid-19 ile ilgili yapılmış bir çalışması olmamak ile birlikte, bilinen birçok enfeksiyona karşı koruyucu antiseptik ve antiinflamatuar etkisinin olması yine sumağı gündeme getirmektedir. Pandemi sürecinde bağışıklık güçlendirmek ve Covid tedavilerini desteklemek için her günümüze sumak koymak doğru bir yaklaşım olacaktır. Sağlığa faydaları saymakla bitmeyen sumak bitkisinin Covid dışında ÜSYE (üst solunum yolu enfeksiyonu), idrar yolu enfeksiyonlarında da tedaviye destek etkisi olduğu çalışmalar ile kanıtlanmıştır.
“Oksidatif stres” enflamasyon artışına da neden olmaktadır. Bu da insülin direnci, diyabet gelişiminde önemli bir mekanizmadır. Yapılan çalışmalarda sumağın içerdiği yüksek antioksidan sayesinde prediyabet, diyabet durumlarında tedaviye destek olduğu, kan şekeri dengelenmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir. Prediyabet yani insülin direnci ülkemizde her iki kişiden birinin sağlık sorunudur. Bu nedenle sumak hepimizin sofrasında yer almalı.
Artan enflamasyon yine kalp damar hastalıklarının da temelinde bulunmaktadır. Kalp plakları gelişimi yani damar tıkanıklarının önlenmesinde sumaktan faydalanılır. Hem kalp hastalıklarında korunma hem mevcut hastalığın tedavisini desteklemek amacı ile sumak günlük beslenmede yer almalıdır.
Çağımızın vebası obezitede artan bel çevresi, artan yağ kütlesi yine enflamasyon ile yakından ilişkilidir. Kilo verme süreçlerinde hem yağ yakımını hızlandırmak, hem de ödem atmak için sumak listelerimizin vazgeçilmezidir.
Karaciğer en önemli organlardan biridir. Sumağın yüksek antioksidan kapasitesi yine detoks programlarının da daha etkin olmasını sağlamaktadır.
Yemeklere ve salatalara ekşimsi bir tat vermesi nedeniyle Türk mutfağında önemli bir yeri olan ve özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde yemek yapımında sıklıkla kullanılan sumak bitkisi; İran, Afganistan, Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Akdeniz'de yetişmektedir.
Kış mevsim sebzeleri ile hazırlayacağınız salatalarınız için fonksiyonel salata sosu ile bağışıklığını desteklerken hafifleyebilirsiniz.
Anne sütünü artırması sumağın peki bilinmeyen faydaları arasındadır. Bunun yanında vajinal akıntı gibi jinekolojik hastalıklarda da kullanımı fayda sağlamaktadır.
Ülkemizde Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetişen sumak, yöresel yemeklere de lezzet vermektedir. Ağustos, Eylül aylarında toplanır ve daha sonra kurutulup baharat halini alır.
1 kupa kaynamış suyun içerisine 1 tatlı kaşığı sumak, 1 adet dal tarçın ve 2-3 adet karanfili koyarak 4-5 dk. kadar demlenmeye bırakınız. Günde 1 veya 2 bardak kadar içebilirsiniz. Öğün aralarında hem bağışıklığı destekleyip, hem mideyi rahatlatacak hem de ödem atmanıza yardımcı olacaktır.